Gazze ve Direnişin Onuru: Trump’ın Hayali ve Gerçekleşmeyecek Olan İdeal

Gazze ve Direnişin Onuru: Trump’ın Hayali ve Gerçekleşmeyecek Olan İdeal

Gazze, yıllardır yıkılmış bir şehir değil, direnişin sembolüdür. Toprağı, barış ve güvenlik adına her türlü baskıya uğrasa da, halkı asla teslim olmadı. Trump, Gazze’yi almak ve orada yaşayan insanları zorla yerinden etmek istiyor. Ancak bu, sadece bir toprak meselesi değildir. Trump’ın gerçekleştirmeyi amaçladığı ideal, bir halkın kimliğini silmeye çalışmak, onları varlıklarıyla unutulmaya itmek demektir. Ancak bir halk, yalnızca toprağıyla değil, ruhuyla, onuruyla var olur. Ve bu halk, Gazze halkı, her türlü baskıya rağmen kimliğini savunmaya kararlıdır.

Bir halkın onuru, topraklarının ötesindedir. Gazze’deki insanlar, yaşadıkları zorluklarla iç içe, ama onurları her zaman daha yüksekte duruyor. Trump’ın “Gazze’yi almak” gibi bir ideali, aslında bir yanılgıdır. Topraklar alınabilir, şehirler yıkılabilir, ama bir halkın onuru, kültürü ve direnişi asla yok edilemez. Çünkü bir halkın kimliği, fiziksel sınırlarla değil, toplumsal belleğiyle ve tarihsel mücadelesiyle şekillenir. Gazze halkı, yaşadıkları acılara rağmen varlıklarını koruyor ve her gün yeniden doğmak için direniyor.

Trump bu idealini gerçekleştirmeyi amaçlasa da, bu bir ütopya olmaktan öteye geçemez. Gazze halkının kimliği, sadece evlerinden değil, inançlarından, değerlerinden, yaşam biçimlerinden ve en önemlisi de direnişlerinden beslenir. Onların mücadelesi, yalnızca topraklarına sahip çıkmak değil, hayatlarına, özlemlerine ve özgürlüklerine sahip çıkmaktır. Her gün yaşadıkları acılara rağmen, Gazze halkı, özgürlüklerini savunma konusunda öyle bir kararlılıkla hareket ediyor ki, bu kararlılık dışarıdan gelen her türlü baskıyı boşa çıkaracak bir güç halini alıyor.

Trump, Gazze halkını zorla yerinden etmeye kalkarsa, bu sadece bir coğrafi değişim yaratmakla kalmaz, aynı zamanda o halkın tarihini silmeye yönelik bir adım olur. Ancak tarih, halkların hafızasında derin izler bırakır. Hiçbir güç, bir halkın geçmişini, kültürünü ve kimliğini silemez. Bu gerçeği anlamamak, yalnızca hayal kurmaktan ibarettir. Gazze halkı, savaş ve zorlama koşullarına rağmen kimliklerini savunuyorlar. Bu, toplumsal hafızalarının, kimliklerinin ve kültürel varlıklarının bir mücadelesidir.

Buna rağmen, Trump ve diğer güçlerin amaçladığı bu idealin başarısız olacağını söylemek mümkündür. Çünkü Gazze halkının onuru, sadece onlara ait olan bir mücadele alanıdır. Her kayıp, her yıkım, sadece Gazze halkını daha güçlü kılar. Kimlik, sadece bir ad veya bir toprağa bağlı değildir; kimlik, bir halkın mücadelesiyle, direnişiyle, kendi kaderine sahip çıkma kararlılığıyla şekillenir. Trump’ın Gazze’yi alma planı, her şeyden önce bu halkın onuruna büyük bir hakarettir. Fakat bu hakaret, sadece Gazze halkını daha çok birleştirir ve direnmeye daha fazla iteler.

Gazze, topraklarının kaybolduğu bir yer değildir. Gazze, bir halkın varlık mücadelesinin ve kimlik direnişinin adıdır. Onların direnişi, her gün daha da büyüyen bir mücadele alanıdır ve bu mücadele, Trump’ın hayal ettiği şekilde sonlanmayacaktır. Bir halkın kimliği, hiçbir ideolojiye veya siyasi plana sığmaz. Kimlik, bir halkın tarihinin ve mücadelelerinin özüdür. Trump, bu gerçeği anlamadığı sürece, Gazze halkının direnişi karşısında her zaman kaybedecektir

Paylaş:
Liza Arden
Liza Arden
Yazılar: 2

Bir yorum ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir